Ulan İstanbul için yerli Ocean’s serimiz dersek abartmış olmayız herhalde… En azından esinlendiği Leverage dizisinden iyi iş çıkardığını söyleyebiliriz. Belki Leverage dizisi kadar profesyonel kostümlerimiz ya da gökdelenlerden iplerle sarkmamızı sağlayan prodüksiyonlarımız yoktu ama Ulan İstanbul’un kesinlikle bir ruhu vardı! Nasıl mı? 2014 yazına damgasını vuran Ulan İstanbul’un neden bu kadar sevildiğini 5 maddede özetledik!
1- Karlos&Yaren!
Fotoğraf: Kanal D
Dizide en çok onlara gülerdik ama aynı zamanda en hüzünlü karakterler de onlardı. Şarkılarıyla, komiklikleriyle, hüzünleriyle, ‘’Kanepecilik’’ ve ‘’Motorculuk’’ gibi kendilerine has lugatlarıyla dizinin en dikkat çeken ikilisiydiler. Karlos tam da naif, tatlı ve hafif serseri olarak tanımlayabileceğimiz, şeytan tüyü olan karakterlerden… Bu yüzden onun aşkını da hikayesini de sonuna kadar hissedebildik. Yaren için kurduğu ‘’Sen ne karışıyorsun dedi. Ne karışıyorsun deyince, nasıl karışacaksın ki?’’ repliği unutulmazlar arasındadır.
2- Operasyonlar!
Fotoğraf: Kanal D
Hepsi ayrı göndermeler, maceralar ve görevler içeren soygunlar! Kimisi komedi kimisi aksiyon ağırlıklı operasyonlar izledik. Özellikle film konsepti taşıyan operasyonlar unutulmaz! ‘’Scarface’’ esintili kumarhane soygunu, kör taklidi yapan Kandemir’in tango sahnesi ile ‘’Kadın Kokusu’’ ve son olarak diziye on birinci bölümde dahil olan Dodo karakteri başlı başına Scarface göndermesiydi. Tony Montana karakterinin hayranı olan Dodo’nun da sonu onun gibi oldu. Kandemir’in Dodo için kurduğu ‘’Filmin sonu belli be oğlum, göremedin mi sonunu?’’ repliği hafızalarımıza kazındı. Sadece film değil, kimi operasyonlar da yabancı dizi esintileri taşırdı; ‘’Atanamayan kimya öğretmeni’’ kod adlı şahsın meth işine girdiği bölüm Breaking Bad göndermesi üzerine kuruluydu.
3- Aynı zamanda müzikal olması!
Karlos’un Yaren’e yıllar önce yazdığı Yanarım’ın aynı zamanda dizinin Karlos’u Erkan Kolçak Köstendil’in kaleminden çıktığını bilmeyen yoktur herhalde… Youtube’un açıkladığı oranlara göre 2014 yılının en çok izlenen videosu olan sahne şuan 101,000,000 izlenmede! Şarkılar dizinin en büyük tatlarından biriydi. Yaren’in ilk bölümde söylediği “Kezzapla Mayonez” şarkısı 3,854,704 kez, Karlos ve Yaren’in seslendirdiği Doktor düeti 6,932,701 kez yine Karlos ve Yaren’in eğlenceli düeti ‘’Tarzımsın Farzım’’ ise 2.462.313 kez dinlendi!
4- Mahalle, aile, aşk ve dostluk!
Fotoğraf: Kanal D
Her biri ‘’Kaybedilen savaşın birer kahramanı’’ olarak yazılmış Nevizadeler… İşte Ulan İstanbul’u yabancı versiyonu gibi sadece bir macera dizisi olmaktan burası çıkarıyor. Her karakter çok ince düşünülmüş, yazılmış, çizilmiş. Mahalledeki karakterler ile de -en azından ilk bölümler- hiçbir zaman sıkıcı, düz bir mahalle dizisi olmadı. Yan komşularının polis çıkmasıyla mahalle, kedi-fare kovalamacası ve heyecan doluydu. Ayrıca pencere kuşu Servet Abi’nin söylediği sözler dizinin bıraktığı servetlerden biri haline geldi. Karlos, Ferdi, Yaren, Derya Bahadır gibi biz de Servet Abi’nin sözlerine kulak kesilir olduk. Aile numarası yaparak aynı evde yaşayan bu 5’li ekranlarda görmeye pek de alışık olmadığımız bir şey olan ’’Ev Arkadaşlığı’’ meselesine, hem de aşklara imza attılar. Sonuçta kılık değiştirmiş, birlikte rolden role giren KarYar ve FerDer gibi çiftler görmek kaç yerli dizide mümkün? 🙂
5- Çekimleri!
Fotoğraf: Kanal D
Son olarak Ulan İstanbul, sinematografisi ve renk kullanımı ile görsel olarak da ilgi çekici bir dizi oldu. Yeşil tonlarının hakim olduğu konak ve kırmızının her tonunu taşıyan Çin Lokantası zamanla evimiz kadar benimsediğimiz mekanlar haline geldi. Ayrıca operasyon sahneleri yüksek prodüksiyon taşımasa da havalı çekimlere imza attı. Dizinin yönetmeni Murat Onbul, Leyla ile Mecnun dizisinin de yönetmenliğini yapmıştı dersek bu başarının nereden geldiği tahmin edilebilir.