Bir memleket meselesinin tam da merkezinde yaşanan o tarifsiz duygu, aşk… Hem de düşmanına karşı bir aşk… Zıt kutupların birbirini çekmesi miydi peki olay? Yoksa büyük aşklar gerçekten nefretle mi başlardı? Belki de hiç biri, onlar farklıydı… Yaşadıkları yıllar, o zor dönemler, vatan aşkınıyla, bayrak sevgisiyle dolan o kalpler… Peki farklı bir bayrağa aşık olmaları birbirlerine aşık olmayacakları anlamına gelir miydi? Bir savaş; ya kalacaksın ya gidiceceksin! Ya öleceksin, ya öldüreceksin! Düşmanın bir kere… Sevse de insan sonuna kadar, bazen vazgeçebilir miydi o insandan? Huzurlu, mutlu, iyi şartlar altında, dertsiz tasasız bir ülkede yaşanan aşk mı daha anlamlıydı? Yoksa bir savaşın içinde; tüm zor şartlara rağmen, imkansız olduğunu bile bile, memleketin işgal altındayken/bir memleketi işgal etmişken yaşanan o tarif edilemeyen adı aşk olan duygu mu?
Peki başka oyuncular Hilal ve Leon’u canlandırsa bu kadar çok sevilir miydi? Elbette ülkemizde birbirinden yetenekli mükemmel oyuncular var. Demek istediğim şu “elektriği tutma” olayı… Boran Kuzum’un Leon olabilmek için çabalayışı, Miray Daner’in Hilal’i yaşayışı… İyi ki partnerler! Şans, kader ya da tesadüf… Ne dersiniz buna bilemem ama bu ikilinin gittikçe yükseleceğine eminim. Dizi bitse, yollar ayrı düşse, yıllar geçse bile HiLeon ‘un etkisi geçmeyecek… Onlara duyulan sevgi öyle güzel ki… Eee öyleyse bu güzel çiftin ilk sezon aklımıza kazınan 10 (+1) repliğini şöyle derleyeyim sizlere…
1- En sevdiğim HiLeon repliği olduğu için ilk sıraya koymak istedim.
” -Aşk mı?
-Aşk.
-Memleket bu haldeyken?
-Evet Küçük Hanım. Aşksız bir yürek çorak bir ülkedir, hiçbir şey yetişmez orda. Bir insanı sevmeyi bilmeyen memleketi sevmeyi nerden bilecek?”
2- Sen muhteşem bir adamsın Teğmen.
” -Senden de özür dilerim Leon, çok özür dilerim hem de. Nolur beni affet. Lütfen özrümü kabul et…
-Özrünüz kabul edildi Küçük Hanım.”
3- Ruhen alınan yaraların iyileşmesi daha uzun sürermiş.
” -Ben sizi vurdum Teğmen. Siz de beni vurdunuz. Ödeştik artık…”
4- Kız evi naz evi miydi neydi o?
” -Bir kez olsun laf dinle bırak kendini bana.”
5- Dedi dans ederken gözlerinde kaybolduğu adama, genç kız…
” -Sizi ipten aldığımı unuttunuz Hilal.
-Keşke almasaydınız Teğmen. Dün sizinle dans etmek zorunda kalmaktansa ölmeyi yeğlerdim.”
6- Adam aşık!
“-Sizi anlıyorum Hilal. İçinizde kopan fırtınayı, isyanınızı vatanınız için kendinizi nasıl feda edebileceğinizi gördüm. Size hayran olmamak elde değil.”
7- Ve o teslim oluş… Kabulleniş… Engel olamayış…
” -Sevda nasıl başlar bir yürekte? Ne vakit açar kara boranda bir gül… İmkansızı mümkün olmayanı isteyecek kadar ne vakit palazlanır? İnsanın şah damarından ellerine, dizilerinden gözlerine doğru ne vakit yürür o sızı?”
8- “As bayrakları as!” dediğimiz sahne… Siz hep mağlup olsanıza bir şey deneyeceğiz!
” -Ben ne yazık ki bu savaşta mağlubum Hilal…”
9- Şair burda ben senden çok etkilendim diyor.
” -İzmir’e neden Smyrna demişler bilir misiniz? Smyrna amazon kadınlarından biridir. Savaşçıdır Smyrna… Önünde kimse duramaz. Sizin gibi yani…”
10- HiLeon farkı!
” -“Düşmanın tatlı sözlerine aldanma,balın içinde zehir olabilir.” demiş Sadi.
– “Gerçek düşmandan sonsuz bir cesaret akar içinize.” demiş Kafka. “
BONUS
Evet şu içimize oturan sezon finalindeki malum sahne… Ah Hilal gidip yolcu etseydin bari… En azından öyle bir sahneyi hak ediyorduk.
” -Hoşça kal Küçük Hanım.
-Hoşça kal Teğmen.”