Ali ve Selin, son dönemlerin en çok sevilen aşk hikayelerinden bir tanesinin kahramanları oldu. Hatta o kadar çok sevildiler ki dizinin finalinin üzerinden yıllar geçmesine karşın hikayeleri asla eskimedi, sevenleri onları asla unutmadı. Peki onları bir de şarkılarla hatırlasak nasıl olurdu? Gel, bize Ali ve Selin’i anlatan şarkıları bir de birlikte dinleyelim!
Teoman ft. İrem Candar – Seninim Son Kez
“Güzelsin ama garipsin de diye, düşünmüştüm seni ilk gördüğümde… Elinde kartpostallar, üstünde kan çiçekleri vardı sanki teninde… Bu uzlaşmaz iki kalp bizim, yaralarını yarıştıran… Soğuksun çünkü kırılgansın diye, düşünmüştüm seni ilk gördüğümde… Elinde gitarın üstünde gökkuşağı vardı gözlerinde… Sen bana rüzgar içimde, eser coşarsın derimde… Karanlıkta evine, soyundum geldim son kez… Sen bana düşman içinde, kanar akarsın derimde… Karanlıkta evine, geldim seninim son kez…”
Cem Adrian – Biz Senle
“Biz senle ayrı yerlerde, aynı hayale kapılmış, aynı ormanda kaybolmuş çocuklar… Biz senle aynı yerinden vurulmuş, aynı yerinden kanayan, aynı yerinden acıyan aşıklar gibiyiz. Ben seni koklarım, koklarım bir denizin kıyısında… Dalgalar estirir seni, görürüm o martıların kanatlarında…”
Sezen Aksu – Tutunamadım
“Senden sonra ne tam mavi ne tam sarı olmadı. Hafif bir söz gibi belki ama öyle, yerin dolmadı. Ben şansımı zorladım, ayakta kalmak için… Tutunamadım, şiirlere şarkılara… İzimi sürer sesin, ben nereye sen oraya… Tutunamadım, doğduğum şehirlere… Önüme düşer gölgen, sen nereye ben oraya… Senden sonra gönül gözüm, hiç görmedi. Hep söylerim; ben yaşadım, aşk vardır, aşk ölmedi.”
Vega – İz Bırakanlar Unutulmaz
“Bir kız vardı, güzeldi sanki ve senindi. Gözlerinde saklı bir “belki” ve senindi. Anladı, bir gün bitermiş her şey ve bitti. O çocuk var ya, o sendin sanki ve deliydi. Uyusaydı büyürdü belki ve deliydi. Derdi ki ‘Yarın bitermiş her şey,” ve bitti. Ver, ver ateşe bizi… Bir iz bırak burada, iz bırakanlar unutulmaz. Ver, ver ateşe evimizi… Bir iz bırak burada, iz bırakanlar unutulmaz. Bir ev vardı, küçüktü belki ve bizimdi. Odalarda ışık yüzerdi ve bizimdi. Bir gün hiç doğamadı güneş ve bitti.”
Gripin – Nasılım Biliyor musun?
“Nasılım biliyor musun? Sokaklarıma ateş düşmüş.. Söndürmeye yeter mi ki gözyaşlarım? Nasılım biliyor musun? Şakaklarıma aşklar düşmüş, İçimde bir ‘çocuk’ çığlık çığlığa… Duymuyor musun? Titriyor elleri, tutmuyor musun? Bugünlere söve söve, belki seni seve seve… Bazen de öpsen geçer dediğim bir yara gibiyim.”
Feridun Düzağaç – Çok Aşık
“Önce fikrin düşer, boğar gecemi sorulara… Hiç mi gelmez içinden huzur, ne gerek var bu kavgalara? Affetmek aşkın içinde var, gururun gardını kollar, gururum delik deşik sana… Ben insan değilmişim, mutlu edemezmişim seni… Zamansız gidermişim yarım bırakırmışım, sonları hiç sevmezmişim. Ama ben çok, çok aşığım sana…”
Kalben – Yara
“Hiç anlatmadım sana oysa, daha çok hikayemiz vardı. O gece sormuştun ya bana, uzaklığın en büyük yaraydı. Yaraya gülümsedim her sabah, yarayı önemsedim. Yarayı hazırladım gözlere, yarayı temizledim. Yarayı büyütmedim hayalinle, kendimi küçümsedim. Denize baktım ömürlerce, tuzunu ezberledim. Yarayı öptüm ellerinden, yarayı dinledim. ‘Benden onda da var,’ dedim, yarasını sevdim.”