Yağız Egemen’i neden seviyoruz?

3 dakikada okuyabilirsiniz

Fazilet Hanım ve Kızları’nın yakışıklı prensi, mavi gözlü çocuğu muydu o sadece? Popüler olduğu için mi bu kadar ilgi duyuluyordu ona? Ya da onu tanıdığımız, yaralarını bildiğimiz için mi seviyorduk bu kadar? Neydi onu bu kadar farklı kılan şey? Öyleyse buyurunuz, beş madde ile Yağız Egemen… 

1- Yaraları

Fotoğraf: Star TV 

O, Altın Çocuk olmak istemedi. Bay Mükemmel veya Bay Doğru da olmak istemedi. O örnek evlat, kusursuz insan da olmak istemedi. O, 12 yaşında Amerika’ya gitmek de istemedi. O, dilini bile bilmediği ülkede okumak yerine ailesinin yanında olmak istedi. Çocukluğunu yaşamak, yaşıtları gibi büyümek, onlarla oyunlar oynamak istedi belki… Hazım Egemen onu kendisine benzetmeye çalışsa da Yağız yine de babasını sevmekten vazgeçmedi. Karanlıktan kurtaran kahramanıydı onun. Ama karanlığı da yalnızlığıydı.

2- Yalnızlığı 

Fotoğraf: Star TV 

Çocukluğundan beri yalnız olan bir insan Yağız… Düştüğünde kimse kaldırmamış. Annesinden sevgi de görmemiş. El bebek gül bebek büyütülmemiş. Yaralarını kendi sarmayı öğrenmiş. Şımarık bir çocuk olmamış hiçbir zaman… “Ben hep yalnız olan ve yalnız kalacak olanım” diyor Yağız… Sen sevilecek adamsın be! 

3- Başarılı bir iş adamı

Fotoğraf: Star TV 

Hazım Egemen’in veliahtı olan Yağız, bir o kadar da başarılı… Hayali neydi? Biri ona “Büyüyünce ne olmak istiyorsun?” diye sormuş muydu acaba? O bu hayatı seçmek istemiş miydi? Cevapları hayır olsa da bu soruların, o her şeye rağmen başarılı bir şekilde devam etmişti işine… 

4- İyi kalpli oluşu ve her zaman güçlü duruşu

Fotoğraf: Star TV 

İçinde neler dönüyor, neler hissediyor, neler yaşıyor, kim bilir? Bunca yalnızlığa, bunca sevgisizliğe, bunca bencilliğe rağmen nasıl hala ayakta dimdik durabiliyor? Nasıl bu kadar güçlü biri olabiliyordu Yağız? Çevresinde türlü entrikalar dönmesine, oyunlar oynanmasına, sırlarla dolu bir hayat yaşamasına rağmen nasıl bu kadar iyi kalabiliyordu? Nasıl hala etrafındakilere yardım etmek için çabalıyordu? Belki de budur onu Yağız Egemen yapan şey…

5- Aşkı

Fotoğraf: Star TV 

Bay buzdolabı hiç aşık olmamış, aşka da inanmamış. “Uğrunda savaşmaya değmeyecek kadar hayali bir duygu” diye tanımlasa da aşkı, neydi Hazan’a duyduğu şey? Elbetteki aşk! Ama hayaldi aşk Yağız için… Yaşamıyordu bir kere, sadece hissediyordu kalbinde… Zor olsa da itiraf etti aşkını annesinin mezarı başında. “Küçükken paslı bir çivi batmıştı ya parmağıma, işte o şimdi kalbime batıyor.” diyordu. Kimine göre yasaktı belki aşkı. Ama sevmişti bir defa… Defalarca uzak kalmaya çalışsa da bir gülüşe teslim oluyordu. Kalbi sadece Hazan için atıyordu Yağız’ın… Onlar yasakken, Hazan’ın haberi bile yokken sadece ikisi varmış gibi yaşıyordu. Ağlamaktan bile korkan birinin, sevdiği kadının omzunda çocuk gibi ağlaması değil miydi aşk? Kalbinde kopan fırtınalara rağmen tek bir anın içine sığmaya çalışıyordu. Belki de aşk yasak olduğunu bile bile sevmeye devam etmekti. Peki aşkın karşılıklı olması bu yasağı kaldırmak için yeterli değil miydi?

OKUMAYI SEVİYOR MUSUNUZ?
Yazılarımızı takip etmek için

E-Bülten ile
SEVDİĞİN TÜRLERİ TAKİP ET

Bir çok basın kuruluşuna destek veren N’oluyo’nun popüler haberleri sana da gelsin istemez misin? E-posta aracılığı ile hangi türde haberler almak istersin?


Günün popüler yerli dizi haberleri

Günün popüler yabancı dizi haberleri

Günün popüler yarışma ve reality show haberleri

Farklı türlerden güne dair popüler televizyon haberleri

Farklı türlerden haftaya dair popüler televizyon haberleri
Endişelenmeyin, spam içermiyoruz.