Siyah Beyaz Aşk: Karanlık doğulmaz, karanlık olunur!

6 dakikada okuyabilirsiniz

Karanlık doğulmaz karanlık olunur. Seçim yapma hakkı bazen insanın elinde olmaz. Hükmünü kaderin verdiği bir dünyada mührün insanda bulunması kadar imkansız bir şey olamaz değil mi? Ama herkesin yanlışından dönme şansı vardır. Kader sana bir yol çizer ve seni sürüklemeye başlar. Selde bir kum tanesi gibi sürüklenirken, belki de hayattan hiçbir beklentim kalmadı derken, işte o noktada hayat sana yaşamak için bir şans daha verir, vazgeçmemek için bir neden verir. Kolay değildir, bunca yıl hayatının iplerini savurmuşken şimdi eline almak. Kolay değildir, katran karası bir hayatı karanlığından kurtarmak. Kolay değildir, sevilmeyi unutmuş bir kalbe yeniden sevmeyi hatırlatmak. Ama senden sonrası için alacak bir nefesin, senin nefesin bu dünyadan gittikten sonra onu devam ettirecek bir ömür, senin adımlarını sürecek, duvardaki resimlerinden ismini anacak bir canın varsa hiçbir şey imkansız değildir. 

Fotoğraf: Kanal D & Siyah Beyaz Aşk Twitter

Ferhat kuşanmış ölümüne giderken, Yiğit ve Aslı onu yolundan döndürmek için silahı bir araç olarak kullanmaktan çekinmedi. Silah bir araçtı ama Aslı’nın (Mecazi anlamda) Ferhat’ın kalbine sıktığı kurşun, kardeşinin sıktığı kurşundan daha çok yaktı canını… Aşkın kurşunu deler geçer. Aslı’nın bebeğini kendi büyütme kararı, Ferhat’ı kaybetme korkusuyla kayboldu çünkü aşk bütün duyguların, kararların ve kendinle savaşların üstünde gelir. 

Fotoğraf: Kanal D & Siyah Beyaz Aşk Twitter

Aslı Ferhat’a olan aşkına teslim olurken, Ferhat Aslı’ya aradığı karşılığı veremedi. Yine de baba olmanın, Ferhat Aslan olmanın üstünde bir duygu olduğunun farkına vardı. Aslı Ferhat’a olan aşkına yenildi, Aslı bir türlü ona arkasını dönemeyişine yenildi, Aslı hayalini gerçek yapma arzusuna yenildi ama aşk kazandı diyebilir miyiz? Keşke Aslı aşkı için bu kadar cesur davranmayı başarabilirken, Ferhat da bir adım atmaktan çekinmeseydi. Aslı “Seni istiyorum!” derken Ferhat arkasını dönüp gitmeseydi. Kalbinin sesini dinleyip, bir kere de “Dur, gitme…” diyen tarafta Ferhat olsaydı ama Aslı her ne kadar boşanmayı kafasına koymuş gibi gözükse de, kalbini yakıp kavuran o büyük sevgiden vazgeçemedi. Bile bile Ferhat’ı kaybetmeyi göze alamadı. Bu bile aşk için yeter. 

Fotoğraf: Kanal D & Siyah Beyaz Aşk Twitter

Her aşk için bir yürek daha hızlı çarpar, bir taraf daha cesur olur, biri daha hızlı davranır ve ilk adım ondan gelir ama bu demek değildir ki, Ferhat Aslı’nın duyduğu aşkın büyüklüğüne erişemez. Aslında Ferhat kendini bile sevmeyen bir adamken karısına aşık olmuş, abi bile olamamışken baba olmak için heyecanlanmış çocuk yürekli bir adam… Ferhat çocukları seviyor ama kendi çocuğunun karanlığı olmaktan, “Baba” diye seslendiğinde bir gün cevap verememekten, onun ilklerinde yanında olamamaktan korkuyor. Bu da çok doğal değil mi? Siz kendinizi onun yerine koyun. Değdiği tüm hayatları ateşe vermiş bir adam, dikeninden önce çiçeğin gülüne eline uzatabilir mi? Hem de elinde geçmemiş bir sürü yara izi varken, hala onlar kanarken…

Fotoğraf: Kanal D

Ben bu bölüm için izlediğim bölümler arasında en iyisiydi diyebilirim. Özellikle “Sevgi ve Saygı’ bölümü tam da Ferhat ile Aslı’nın hayatındaki minik eksiklikleri anlatıyor. Kendine saklanan sevgi ve gösterilemeyen saygı… Ferhat Aslı’nın boynuna atlayıp baba olmanın sevincini yaşayamadı belki, Yiğit gibi bağırıp mutlu olamadı da ama o da bebeğinin kalp atışlarını duymak, cinsiyetini öğrenmek için can attı. Ferhat Aslan, karanlığın içinden kendini çıkartan ilk adımı, baba olmayı isteyerek, Aslı’dan vazgeçmeyerek attı. Kalbinin zincirlerini bir türlü kıramasa da ‘Bizden vazgeçmem’ dedi. Aslı, Ferhat’ın ona yaşattığı ıstıraplı günlerin acısını tatlı tatlı çıkarmaya başladı. Aşk tomurcuklarından yeniden filizleniyor. Gecenin karanlığına inat güne parlayarak doğuyor. Aşk karanlığı, siyahlığı, zalimliği, ölümü, inadı, gururu bir kez daha yeniyor. 

Fotoğraf: Kanal D

Aşkı tuttuğu daldan bırakmayan bir tek Ferhat değildi. Abidin ve Gülsüm de halk arasında küçük, kendilerince büyük adımlarla birbirlerine yaklaşmaya başladılar. Abidin’in aşk itirafına sözleriyle olmasa da davranışlarıyla, bakışlarıyla karşılık veren Gülsüm, belki de ilk defa sevilmenin verdiği huzurla tanıştı. Hiçbir beklentisi olmadan, karşına alacağı kimseyi düşünmeden sevilmek güzelmiş değil mi Gülsüm? Abidin gibi biri tarafından sevilmek daha da güzel. Abidin Gülsümle ilgili tüm gerçekleri bilmesine rağmen (Cüneyt’e yardım etmesi dışında) onu sevebilecek, her koşulda yanında durabilecek kadar yüreği geniş, sevgisi sınırsız bir adam. Erkekler adına büstü dikilse hiç fena olmaz, hatta Ferhat da arada bir bakıp ders çıkartır. Kendine sakladığı aşkın sadece kırıntılarını göstermekle kalmaz da, artık aşkını haykırır.

Fotoğraf: Kanal D

Geçen hafta bölüme bomba gibi düşen Jülide Allahtan bu sefer gözüme o kadar batmadı. Emirhan köşkünde öğrendikleri onun bile ağzını açık bırakabilecek kadar fazlaymış. Hele de kendini Aslı’nın yeğeni olarak tanıtıp, hayat kadını çıkmış biri için bile… Biz Jülide’nin başka bağlantıları var derken, resmen bağlantılarına giden kestirme yolu da görmüş olduk. Aslında Jülide ile Namık’ı yakıştıramadım değil, sinsilikte birbirleriyle yarışırlar. İdil için de büyük şok oldu ama ona da acıyamadım. Hep Yeter’i kendine bir tehdit olarak görüyordu ama Namık ile Jülide’yi basınca ekrana karşı bas bas bağırdım ‘İdilciğim Yeter’den büyük, entrikaların kralı Jülide var’. Artık Jülide’nin başını ezecek kişinin kim olduğunu da öğrendiğimize göre “Sahne senin İdil” diyorum. 

Fotoğraf: Kanal D

İdil’in kadınlık fendi, Namık’ın gücünü yendi. Cüneyt ile yaptığı iş birliği, aldatılmanın ve hor görülmenin verdiği intikam duygusuyla birleşince Namık’ın ipini çekmek onun için çok da zor olmadı. İçki bütün kötülüklerin anasıdır diye boşuna dememişler. Namık’ın sarhoş hallerinin ağzına vurduğunu hepimiz gördük ama yersiz konuşan dilin cezasını çok ağır çekeceği aşikar…

Fotoğraf: Kanal D

Ve aşk, yine aşk, hep aşk. Özellikle Aslı ve Ferhat’ın yaşadığı tutkulu aşk… Ekranın başına geçip Ferhat’ın şapşal hallerine gülüp, Aslı’nın onunla dalga geçmesine sevinen bir tek ben değildim herhalde. Kadın bir adamı, karnında bebeğiyle başına namluyu dayayacak kadar çok seviyor ve bir o kadar da o adam onu delirtiyorsa bu kadın aşkı için gücünü ve sevgisini hiç kaybetmez demektir. Ve bir erkek, tüm karanlığına, tüm acılarına, nasırlaşmış kalbine, güneş görmez hayatına rağmen sevdiği kadının beyazında kaybolmak istiyorsa, gücünden taviz vermeden, yeri geldiğinde en büyük kabadayıların karşısında bile kafa tutan bir yüreğe sahipken, sevdiği kadının yüreğinde eriyorsa o adam kolay kolay vazgeçmez demektir. Aslı ile Ferhat tam olarak da bu; ne kavuşabiliyorlar, ne ayrılabiliyorlar ama sevgilerinden hiç eksilmiyorlar.

OKUMAYI SEVİYOR MUSUNUZ?
Yazılarımızı takip etmek için

E-Bülten ile
SEVDİĞİN TÜRLERİ TAKİP ET

Bir çok basın kuruluşuna destek veren N’oluyo’nun popüler haberleri sana da gelsin istemez misin? E-posta aracılığı ile hangi türde haberler almak istersin?


Günün popüler yerli dizi haberleri

Günün popüler yabancı dizi haberleri

Günün popüler yarışma ve reality show haberleri

Farklı türlerden güne dair popüler televizyon haberleri

Farklı türlerden haftaya dair popüler televizyon haberleri
Endişelenmeyin, spam içermiyoruz.