Yaz sezonuna belki de en ümitli başlayan dizi Tatlı Küçük Yalancılar’dı. Gerek konsepti, gerekse uyarlama senaryosu bakımından yüksek bütçeli diziler kategorisine giren dizi, büyük umutlarla çıktığı reyting savaşından maalesef ki mağlup ayrıldı. Peki yayınlanan 13. Bölümüyle seyircisine veda eden Tatlı Küçük Yalancılar’da olmayan şey neydi? Gelin, beraber listeleyelim.
Fotoğraf: Star TV
1. Olayların kendisini tekrar etmesi
İlk bölümden bu yana, kızların mücadele ettiği bir bela var; A. Bu kişinin veya kişilerin amacı; beş kişilik arkadaş grubunun tüm üyelerinin tabiri caizse ‘anasından emdiği sütü burnundan getirmek’. Bunda başarılı olduğunu söyleyebilsek de, olayların gelişme tarzının neredeyse aynı sayılabilecek şekilde ilerlemesi seyirciyi bunaltan bir faktör. Her bölüm A üzerine yoğunlaşan senaryo ve monoton hale gelen koşuşturmacalar, sıkıcılık seviyesini giderek yükseltti.
Fotoğraf: Star TV
2. Karakterlerin inandırıcı olmaması
Dizinin uyarlama olduğu gerçeğini göz önünde bulundurunca, orijinaliyle karşılaştırmazsak olmuyor tabii ki. Bu karşılaştırmada Tatlı Küçük Yalancılar’ın Pretty Little Liars’a karşı en büyük noksanın ‘karakter inandırıcılığı’ olduğunu söyleyebilmemiz mümkün. Nasıl mı? Şöyle ki; beş kişilik bir grupta akıllı, güzel, hafif saf ve komik olma niteliklerine sahip olan ayrı ayrı karakterler bulmamız mevcuttur. Fakat bu özelliklerin ‘gerçek bir karakter’ olarak sergilenmesi gerekir. Bizim uyarlamamızda bunda pek de başarılı olunabilmiş değil.
Fotoğraf: Star TV
3. İmkansız aşklar yok
Hiçbir klişesi olmayan Türk dizisinde bile bulunabilecek tek klişe; imkansız aşklardır. Yerli izleyicinin bu konuyu ayrı ayrı versiyonlarda görüp, yine de bıkmadan izleyebiliyor olması senaristlerin elindeki en büyük koz, şüphesiz ki. Fakat maalesef Tatlı Küçük Yalancılar, imkansız olabilecek aşklar barındırsa da, işlenişi bakımından oldukça zayıf kalıyor. Mesela Eren ve Aslı’nın aşkı öğretmen/öğrenci ilişkisine dayanmasına rağmen, olması gerektiğinden daha ‘imkanlı aşk’ gibi işlendi. İzleyici de doğal olarak zapladı tabii ki.
Fotoğraf: Star TV
4. Mantığımızı zorlayan detaylar
Belki de gizem ve heyecan taşıyan dizilere oranla çok daha ‘fantastik’ kalan bir kurgusu olduğu için izleme listelerinde gerilerde kalmış olabilir. Örneğin: Janset, doktoru tarafından muayene edildiğinde görme engelini aştığını hem hemşire, hem de doktor teyit etmesine rağmen sonradan herkesi göremediğine kolayca inandırabiliyor. Ya da Açelya’nın evinin arka bahçesinde bir ceset bulunuyor ama DNA testi yapılmadan (yapılsa da onun olmadığı anlaşılamadan) cesedin Açelya’ya ait olduğuna karar verebiliyor. Bu tarz seyircinin mantığına oturmayan detaylar da itici gelebiliyor.
Fotoğraf: Star TV
5. Cast uyumsuzlukları
Genç ve dinamik bir kadroyla ekran yolculuğuna çıkmayı amaçlayan Tatlı Küçük Yalancılar, her ne kadar yeni yüzler kazandırabilmiş olsa da, genel itibariyle dikkat çeken bazı cast uyumsuzlukları sebebiyle izlenmemiş olabilir. Özellikle Şükrü Özyıldız’ın canlandırdığı Eren karakteri, aslında önemli bir yere sahip olmasına rağmen Bensu Soral’ın canlandırdığı Aslı karakteriyle aşkı ve görüntü itibariyle uyumsuzluk sergilemiş olmaları diziye bir eksi yön kattı. Bunun yanında ‘maskülen kadın karakter’ sınıfını yerli izleyicinin benimseyememiş olması ve Büşra Develi’nin başarıyla canlandırmasına rağmen, izleyici tarafından pek sevilmeyen bir karakter olan Selin’i de örnek olarak gösterebiliriz.
Fotoğraf: Star TV
Tüm bunları bir kenarı bıraktığımız zaman, her dizi gibi Tatlı Küçük Yalancılar’ın da hitap ettiği bir kitle vardı. Gerek Burak Deniz’in yan rol görevinin altından bu kadar ustalıkla kalkıp, diziyi sırtlayacak bir oyunculuk sergileyişi, gerekse Büşra Develi’nin ekranlardaki ilk deneyimi olmasına rağmen kendini bu denli ispat edebilmiş olması, bunun yanında kendini çoktan yeni bir projede bulan Melisa Şenolsun’un başarısı da yadsınamaz vaziyette. Diziyi merakla takip eden, yeni oyuncuları bu dizi sayesinde keşfeden izleyiciler eminiz ki yeni projelerini de takip edeceklerdir. Ekranlardan iyi/kötü bir uyarlama geçti, bize kattıklarıyla beraber her daim hatırlanacak bir dizi olan Tatlı Küçük Yalancılar’ın ekibine emekleri için teşekkür ederiz.